Ağır reaksiyonlara karşın görmezden gelinen müstehcen ve ahlaksız reklam panolarına gün geçtikçe bir yenisi ekleniyor. Kadıköy’de açılan İBB’ye ilişkin Müze Gazhane’de resmedilen müstehcen duvar görsellerinin akabinde otobüs durakları, tramvay durakları, metro istasyonları ve metrobüs duraklarında yer alan Netflix reklamları vatandaşa pes dedirtti.
YANSILAR ÜZERİNE KALDIRILDI
İBB tarafından açılan Müze Gazhane’ye resmedilen kelamda “sanat eseri” duvar görsellerinde hem müstehcen hem de korkutucu figürler yer alıyordu. Kelamda sanat yapıtının üzerinde yer alan figürlerin kamuya açık ve çocukların görebileceği bir alanda yer alması üzerine vatandaşlar bu görsellerin kaldırılması istenmişti. İBB gruplarının, gelen ağır yansılar üzerine geçtiğimiz günlerde bu görselleri kaldırdığı ortaya çıktı.
TOPLUMSAL MEDYADAN BÜYÜK REAKSİYON
Reaksiyon çeken görsellerin kaldırılmasının akabinde bu sefer de tartışmalı bir sinema afişi İstanbul’daki panolarda uzunluk gösterdi. Cem Yılmaz’ın Erşan Kuneri dizisinin reklam afişlerinde yer alan, ‘Ebenin Avı’, ‘faqbadi’ ve ‘Darbeli Matkap’ üzere müstehcen tabirler ebeveynleri isyan ettirirken, toplumsal medyadan da reaksiyon yağdı. Kullanıcılar, “Karaköy, İstanbul’un göbeği. 13-14 yaşındaki çocuklar ilanın türevlerini üretip, “ananın avı, bacının avı eheehe öheheh’ diyerek etrafında dolanıyor”, “Tükenme sendromu ile bütün tuşlara tıpkı anda basıyor ‘sanatçı’ aşikâr, ancak hiç güldürmüyor”, “İstanbul’un her yerinde bu afişler, artık güldürmeyen adamın son çırpınışları ve Netflix bu ahlaksızlığı kaçırır mı, tabi kaçırmaz manşet yapar hatta!”, “Böyle çoluk çocuğun gözüne sokulan reklamlar için bir kontrol yok mu? Bir otorite yok mu? #pazar #ersankuneri” tabirlerini kullandılar.
Gençleri maksat alıyor
Ahlaksız afişlerin şuurlu bir biçimde gençleri maksat aldığını söyleyen Sosyolog Prof. Dr. Hacı Duran, şu değerlendirmelerde bulundu: “Fragmanlar ve reklamlar direkt doğruya temel insan haklarına muhalif bir halde planlanıyor. Zira bu, onlar için çıkar kapısıdır. Hitap ettikleri kesim de yetişkin jenerasyon değil, 25 altı yaş kümesidir. Yetişkinler bunlardan haz etmediği için yaşları 25’in altında olan nesli gaye alırlar. Zira gençlerin klasik formüllerle öğrenme ve terbiye şekli yok. Bu üslup reklamlardan çabuk etkilenirler. Gelecek kuşağı şuurlu olarak bozuyorlar. Bütün gençleri tıpkı kefeye koymak yanlışsız değil lakin genel olarak şimdiki gençlerde bağlanma duygusu yok, tüketiciler ve bu cins reklamlardan etkileniyorlar. Tesiri kaçınılmaz, engellemek de gerçek değil lakin yanlış olduğunu gösterecek alternatif bilgi sunabiliriz.”